UYARI!!


Burada yer alan hikaye tamamen uydurulmuş olup, karşılıklı yazılmaktadır.

Yazarlar birbirlerinin yazdıklarından etkilenirler.

Yazarların kendileri de bu hikayenin nasıl sonlanacağını bilmemektedir.


Okumaya alttan başlayın ya da sayfaları takip edin.

14 Eylül 2010 Salı

-Yeterr! Yeter artık! Ne işim var benim burada, siz kimsiniz, ne biçim bir oyun bu! dedi Suzan.

Arılar, yıkılan kitaplar biraz fazlaydı.Daha nasıl geldiğini bile anlamadan,neden burada olduğunu sorgulamaya başlamıştı.Bir uçaktan düşmüştü ve bu yeterince trajikti.Algılayamadığı onca şey varken bir de bu oyunlar gerçekten sıkmıştı onu.

Edmund'un çocuk sesi çatallı çıkmaya başlamıştı.Gülüyordu.Sinir bozucu yaratık, gerine gerine gülüyordu.Edmund'a doğru koştu Suzan.Bir an boşluğa düştüğünü hissetti, bembeyaz oldu heryer.Canı yandı.Belli ki bir adam boyu düşmüştü.Gözlerini açtı ve toprakla karşılaştı.Kızılımsı, nemli bir toprak.Ayağı kalktı, ağzındaki toğrağı tükürdü ve etrafına baktı.

Çukur!

Uzaktan insan sesleri geliyordu.Suzan'ın beyni allak bullak olmuştu.Sanki Nancy'nin sesi geliyordu.

-Nancy? Nancy?

-Suzan!Ah buradasın?Heryerde seni aradım.İyi misin?

Suzan'ın aklı karışmıştı.Sanırım burası gerçek dünyaydı.Rüya mıydı diğerleri? Hayal? Ne oluyordu yahu?

1 yorum:

  1. devamını merakla bekliyorum
    karşılıklı yazmanız çok hoşuma gidiyor

    YanıtlaSil